Powered By Blogger

KÖYDE ELEKTRİK YOKTU...

''1943 yılına kadar köyde elektrik yoktu. Herkes aydınlanmak için gaz lambaları kullanmaktaydı. Bu sıkıntıdan kurtulmak için Enstitü’nün fizik öğretmeni Remzi Çakır, okul müdürü Halit Ağanoğlu ile konuşarak köye elektrik santrali yapma fikrini bildirir. Teknik eleman talebinde bulunan Ağanoğlu, bu işten anlayan biri gönderilmeyince, Çakır’ın da verdiği cesaretle birlikte santralin kurulmasına karar verirler.
Ağanoğlu ve Çakır, birlikte bir sırık, bir şakul, bir saat, bir avuç da saman kullanarak, suyun yüksekliğini, saniyedeki miktarını ölçmeye başlarlar. Yedi buçuk metre yükseklikten en az altı yüz ila bin litre arasında su alınabilecekti. Ki, bu kırk, elli beygirlik bir kuvvet demekti. Bu kuvvetle de Enstitü bol ve parasız ışığa, radyoya, sinemaya kavuşacak, atölyeleri hareket için gerekli olan enerjiyi yine parasız elde etmiş olacaktı.
Hesaplamalar tamamlandıktan sonra, 1943 yılının Haziran ayından itibaren elli kişilik öğrenci grubu ve başlarında iki öğretmen olarak işe koyuldular. Bir taraftan santralin binası, diğer taraftan da su kanalının açılması ele alındı. Kış aylarının bastırmasına kadar dört ay yüksek tempo ile çalışıldı hatta bazı günler tüm öğrenci ve öğretim kadrosu taş ve kum taşıma seferberliğine girdi. Halit Ağanoğlu ve eşinin de bu çetrefilli yolda canla başla çalıştığını, kum taşıdığını kaynaklarda görmek mümkündür. Millî Eğitim Bakanlığı’nın da bu çalışmayı desteklemesi ve malzemeler için gerekli ödeneği çıkarmasıyla 1944 Haziran ayında bina ve kanalın yapımı, türbün, alternatör ve diğer tesisat malzemesinin satın alınması, yerleştirilmesi işlemi dört ay içinde tamamlandı. Toplam sekiz aylık bir çalışma sonrasında 1944 Ekim ayının sonlarına doğru eser provaları da tamamlanarak çalışmaya hazır hale getirildi. Bütün öğrenciler ve öğretmenler santralin ne sonuç vereceğini büyük bir heyecanla bekliyorlardı ki santral çalıştı ve Cılavuz Köy Enstitüsü elektriğine kavuştü.
Bu eser sadece onlarındı. Belki de bu eserle bize vermek istedikleri ders, hayattan istediğimiz şeylere, hazır kavuşmak yerine onlar için mücadele etmek gerektiğidir.’’
.
Köy Enstitüleri’nin 14 yıl gibi kısa ömürlü aydınlanma hareketi hâlâ yüzyılımızı aydınlatmaya devam ediyor.
Sabri ARPAÇ.
( Ağanoğlu, H. -1949. Köy Enstitüleri Yolunda, İstanbul: Ahmet Sait Basımevi.)

Hiç yorum yok: