Powered By Blogger

Köy Enstitülerinin 15’incisi...

Köy Enstitüleri, oğlu Can Yücel’in, şiirinde “çağın en güzel gözlü maarif müfettişi” diye tanıttığı, bir Cumhuriyet aydını olan Hasan Âli Yücel’in Milli Eğitim Bakanlığı döneminde kuruldu. Fikir babalığını İsmail Hakkı Tonguç’un yaptığı bu aydınlanma okulları 1940-1953 yılları arasında 17 bin mezun verdi.
Köy Enstitüsü fikri 1930’lu yılların sonunda Türkiye’nin aydınlık gazetesi Cumhuriyet’te de yer bulmaya başlamıştı. Cumhuriyet’in başyazarı Yunus Nadi, 10 Ağustos 1937 tarihli yazısında şöyle diyordu:
“Avrupalı ziraat memleketleri en nihayet köylerdeki ilk tahsili zirai bir esas üzerinden yürütmekte selamet çaresi bulmuşlardır. O memleketlerde Ziraat ve Maarif bakanlıkları bu işle elbirliği ederek köylü ziraatinin zirai esas üzerinde nasıl yürüyebileceğini beraber tesbit ve beraber takib etmeğe koyulmuşlar ve işte ancak bu usulde yavaş yavaş maddi eserleri görülen muvaffakiyetlere ermişlerdir.”
Köy Enstitüleri’nin 15.’si
Ankara’nın gözlerden uzak Hasanoğlan mahallesinde, bugün bir açık hava müzesi görünümündeki Hasanoğlan Köy Enstitüsü de, çağdaş eğitimin yaşama geçirilmesinde önemli bir kilometre taşı olan, yetiştirdiği yurtsever ve başarılı isimlerle ülke geleceğinin şekillenmesine büyük katkılar sağlayan köy enstitülerinin 15’incisiydi.
Ankara’daki enstitünün nereye yapılacağını belirlemek için görevlendirilen Ankara Milli Eğitim Müdürü Rasim Arslan, ilköğretim müfettişleri Hayrullah Örs ve Ali Rıza Tümer, en uygun yer olarak Ankara’ya 34 kilometre uzaklıktaki Hasanoğlan köyünü saptadılar.
Hasanoğlan’ın seçiminde köyün Ankara-Kayseri demiryolu üzerinde oluşu çok önemli bir etkendi. Bölgenin hemen haritası yaptırıldı ve yerleşim için proje yarışması düzenlendi. Sunulan on dört projeden; yüksek mimar Kemal Ahmet Arun, Orhan Safa ile Ahmet Kuruyağız’ın ortak hazırladığı proje birinci oldu ve uygulamaya geçildi. Bozkırın ortasında bir kıvılcım daha ateşlenmişti…
.
Fırat Kozok

Hiç yorum yok: