Powered By Blogger

''... elde hazır bir öğretim programı yokmuş''


· ta''Enstitüde, işliklere dağıldıktan sonra, öğle yemeğine kadar üç saat ne yapacaksak onu yapardık biz. Tarlaya giden, iklime uygun ne iş varsa onu yapardı; çapa mı olur artık, hasat mı, yoksa ayrık otu temizleme mi, ne varsa işte… Dersliğe gidense teknik dersini alırdı.
''Köy Enstitüleri, yani rüyamdaki okulum ilk açıldığında, elde hazır bir öğretim programı yokmuş, biliyor muydun bunu? O zamanlar eğitim ve öğretim işleri, İlköğretim Genel Müdürlüğü’nün (İlk Tedrisat Umum Müdürlüğü) genelgeleriyle düzenlenmekteymiş. Bu genelgeler arasında 1 Temmuz 1940 tarih ve 435 sayılı genelgede, öğrencilere “Enstitülerde birinci sınıf eğitim” verileceği belirtilerek, 29 Ekim 1940 tarihine kadar enstitülerin birinci sınıf öğrencilerine verilecek eğitim ve yaptırılacak işler ayrıntılı bir biçimde açıklanır. Sonrası hakkında hiçbir açıklama bulunmuyormuş. Genelgedeki maddeler, “yapılacak işler”, “kazandırılacak beceri ve alışkanlıklar”, “kültürel etkinlikler” ve “kazandırılacak düşünce, davranış ve tutum” başlıkları altında toplanmış.
Genelgenin yapılacak işler bölümünde, enstitü arazisinin ağaçlandırılması, bataklık yerlerin kurutulması, yol yapımı, işlenmemiş toprakların verimli hale getirilmesi yer alıyormuş. Ayrıca, öğrencilere her fırsatta hayvanlara ve bitkilere zarar veren çeşitli hastalık ve etkenlerden korunması önlemlerinin öğretilmesi de isteniyormuş ilgili bakanlık tarafından.
Kazandırılacak beceri ve alışkanlıklar başlığı altında, bisiklet ve motosiklet kullanma, yüzme, ata binme, dağa tırmanma, sandal, yelken, motorlu deniz araçları kullanma, mandolin, ağız armoniği, flüt gibi bir müzik aletini çalma, yerel ve ulusal oyunları oynama, radyo ve gramofondan müzik parçaları dinleme yer almaktaymış.
Genelgede yer alan kültürel etkinlikler; köy hayatını konu edinen kitaplar başta olmak üzere, öğrencilerin bilgilerini artırıcı nitelikte yayınları içeren kütüphane oluşturulmasını, her enstitünün bulunduğu yerin coğrafi ve tarihi özelliklerine göre, etnografik, jeolojik ve tarımsal değer taşıyan eşya ile “yurt müzesi” kurulmasını, öğrencilerin öğretmenlerle birlikte görev aldığı eğlenti ve müsamerelerin düzenlenmesini kapsıyormuş.''

Hiç yorum yok: