Powered By Blogger

HASAN ALİ YÜCEL'in yazısı...

Hasan Ali YÜCEL:
"Mebus arkadaşımız Nadi'nin Cumhuriyet gazetesindeki baş makalesini dikkatle ve memnuniyetle okudum. Köy Enstitüsüne dair kısımda ileri sürdükleri tamamen doğrudur. Doğru olmayan bir nokta; yiyecek ve yakacak ilanıyla bunun gerektirdiği yasal zorunluluk ebediyen devam edecek değildir.
Yeni doğan Enstitü'nün yaşı 1 senedir. Ladik kazasına 4 km mesafede, tek dikili ağaç ve bir kulübesi bulunmayan boş arazide ilk anda ahşap bir barakaya sığınarak, 3 ay içinde bugün 250 memleket çocuğuna yetecek yemekhane, yatakhane, atölye, ahır, depo olmak üzere 9 tane binayı bu müessesenin hocaları ve talebesi yapmıştır.
Burada 722 dekar arazi temin olunmuş, bundan 80 dönümüne mahalli şartlar nazara alınarak pancar ekilmiş, lahana, pırasa, soğan, sarımsak ve diğer sebzeler dikilmiştir. 15 dekarlık meyve fidanlarını tesis ettik. Toprağın bellenmesi, temizlenmesi kolay iş değildir. 700 kavakla dişbudak ve ıhlamur fidanları diktik. Meyve fidanlığımızda Düziçinden getirdiğimiz fidanları diktik. Son kışın şiddetli soğuklarına karşı onu dikenler gibi, mukavemet ettiler. Hepsi tutmuştur. Ayrıca Bağ da yaptık. 1800 çubuk köklendirdik. 450 kilo yulaf ektik. Ziraat vekâletinden Köy Enstitülerine tevzi edilen 500 gram soğan tohumu, 15 kilo barbunya fasulye tohumu, 20 kilo top şeker fasulye tohumu, marul fidesi, ıspanak, pırasa, lahana, bakla, hıyar, sakız kabağı, 6600 domates fidesi, maydanoz, dereotu ve tere. Bu sene kuraktı, bütün bu sebzeler çocuklarımızın eliyle dikilmiş, çocuklarımız tarafından elleriyle sulanarak yetiştirilmiştir. Dahası var: 12 dekarlık yere mısır ektik, 2.5 dekarlık yere 20 kilo kendir ektik, 129 kilo buğday, 912 kilo arpa, 150 akasya, 250 kestane, 180 elma, 50 vişne, 30 erik fidanı dikilmiştir.
Hayvanlarımızın kışlık yemleri tamamen temin edilmiştir. Bu söylediklerim Ladik Köy Enstitüsüne ait malumat... Bütün Köy Enstitülerinde böyledir ve bütün bunlar okudukları derslerin dışında tayin edilmiş işlerdir. Ladik bahis idi de onu anlattım icabında ve dakikasında diğer Enstitüler için de böyle müfredatlı konuşabilirim.
Ben diğerlerinde olduğu gibi bu müessesede çalışan öğretmen arkadaşların ve köylü talebemle, gösterdikleri gayrete bakıp iftihar etmekteyim. Gönlüm ister ki onların, yarın memlekete edecekleri hizmetleri düşünerek: bir sera fidanı gibi değil, kökleri aziz topraklarımıza işlemiş ulu ağaçlar gibi muhitlerinin ve vatanlarının insanları olarak yetişmekte bulunduklarını herkes bilsin ve benim gibi iftihar etsin."
Yunus Nadi Bey, Hasan Ali Yücel'in bu yazısını okuduktan sonra teşekkür etti. ''
.
İlköğretim Dergisi
(13 Ağustos 1941)
.
Fotoğraf: HASAN ALİ YÜCEL (1897-1961)

Hiç yorum yok: