''Bir yanda ülkenin aydınlanma sürecine katkıda bulunmak için tüm varlığını ortaya koyan insanların varlığı, diğer yanda bu süreci baltalamak isteyen kötü niyetlilerin söylemleri vardı... Tabi bunlardan Akay da nasibini aldı. Dönemin Milli Eğitim Bakanı Reşat Şemsettin Sirer Sıtkı Akkay'ı Ankara'ya çağırarak ona Bakanlık Müfettişliği görevini önerdiğinde İsmail Hakkı Tonguç ile ilgili olumsuz ifadede bulunmasını istedi. Tahmin edilebileceği gibi Akkay bu isteği reddetti. Savaştepe'ye döndüğünde enstitüye bakanlıktan müfettişler gönderilerek denetim yaptırıldı ve olumsuz rapor Ankara'ya gitti...
Sonra mı? Sıtkı Akkay'a Bursa Milli Eğitim Müdür Yardımcılığına atandığına dair karar yazısı geldi. 26 Haziran 1947 tarihi Sıtkı Akkay'ın Savaştepe Köy Enstitüsünden ayrılarak trene bineceği gündü. İşin asıl garip tarafı ise tüm öğretmen ve öğrencilere Akkay'ı uğurlamak için istasyona gitmeleri yasaklanmıştı. Hatta gidenler hakkında yasal işlem yapılacaktı. Buna rağmen Savaştepeliler trenin gelmesine daha saatler varken akın akın istasyona gitti. Ortalık göz alabildiğine insan kaynıyordu. Tren kalkarken öğrenciler ve halk hep bir ağızdan Sıtkı Akkay'ın en sevdiği Türkü olan Emirdağı'nı söylemeye başlamıştı..''.
Asuman Kurt Öge
Asuman Kurt Öge
.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder