Powered By Blogger

....Köy Enstitüleri kapatıldıktan sonra,

  • ''....Köy Enstitüleri kapatıldıktan sonra, köy çocuklarına İmam Hatip okullarıyla kuran kursları ardına kadar açılmıştır. Orta öğrenimde okuyan her 10 öğrenciden birinin İmam Hatipli olduğu, yalnızca İstanbul'da ortaokul sayısından çok kuran kursu açıldığını yineleyelim.

    Oyun bu denli açıktır. İlerde ülkenin üst düzeyine geleceklerin ipleri ABD'ye dönük olacak, yönetecekleri kitlelerin bakış açıları ve alt kültür yapıları ise Suudi ve humeyni kültürüne dönük olacaktir. Yani bir yanda ağa babaları Vaşington, bir yanda Mekke-Medine-Tahran...

    İşte Köy Enstitülerini kapatanlar hala bu başarılarının faizini yiyor, onunla devlet yönetiyor, geçiniyorlar. Daha da yiyeceklerinden başka...!

    Köy Enstitüleri, İkinci Dünya Savaşının getirdiği ağır koşullara karsın, her türlü kültürel baskıdan, gerilikten kurtulabilmemiz için, başvurulacak asıl yolun, yabancılara avuç açmaktan değil, kendi halkımızın öz kaynaklarına, gücüne güvenmekten geçişinin adıdir;

    Halkımızda öteden beri varolan yaratıcılığın, çalışkanlığın, imece ve dayanışmaya olan yatkınlığının kanıtıdır;

    Eğitim ve öğretim girişimini köy düzeyine indirerek, yoksul köy çocuklarına tanınan ilk fırsat eşitliğinin, yerel koylu önderlerinin yetiştirilmesinin; köy, orman, su, toprak, tarim, tarih gibi çevre araştırmasının, zengin folklor değerlerimize el atılışının adıdir;

    Öğretmeni ve öğrenciyi, "dörtduvar karatahta gevezeliği"nden çıkararak, gerçek yaşama geçiren, çevreyi okul ve sınıf yapan, meyveyi, çiçeği ağacında tanıyan, elişi kağıtlarıyla cansız, kokusuz çiçek yapan değil, çiçeği bahçede yetiştiren, yoksul köy çocuklarına kişilik verme, ülke gerçekleri karşısında uyanma, soru sorma, yüreklice sesini çıkarabilme savaşının adıdır Köy Enstitüleri...''

    Osman Şahin
    Dicle Köy Enstitüsü mezunu

    (Yazarın, Bursa Tayyare sinemasında yaptığı konuşmadan.)




Hiç yorum yok: